Yasal veya atanmış mirasçıların muris bırakanın aktif ve pasifiyle (alacak ve borçlarıyla) topyekün terekesi üzerinde miras payları oranında sorumlu olmaları hali miras hukukunun uygulama alanına dair en kısa tanımdır.
Türk Medeni Kanunu ile düzenlenen miras hukuku hükümleri uyarınca mirasçı sıfatına sahip kişilerin yasal veya saklı miras payı olmak üzere tereke üzerinde hak ve yükümlülükleri vardır. Mirasçıların vefattan sonra murisin malvarlığı üzerinde yasal olarak elbirliği mülkiyeti olarak hak sahipliği söz konusu olup, her bir mirasçı Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak bunun paylı mülkiyete çevrilmesini talep edebilir. Vefat halinde yine murisin mirasçılarını ve pay oranlarını gösteren veraset ilamı (mirasçılık belgesi) için yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulması gerekmektedir. Hem çekişmesiz yargı işi olan veraset ilamı alınması hem de murisin vefatıyla birlikte mirasçılar arasında doğabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümü için ikame olunacak davaların takibi konusunda müvekkillerimize hukuki destek sağlamaktayız.
Murisin ölmeden önce yaptığı geçersiz tasarrufların iptali ile muvazaalı yaptığı işlemlerin iptaliyle, terekenin tespiti ve tenkis davaları, evlilik birliğinin vefat ile sona erdiği durumlarda sağ kalan eşin miras payı sorunu ve denkleştirme davaları ile ilgili tüm hukuki sürecin takibini yapmaktayız.
Vefat ile ortaya çıkan ve mirasçıların haklarını yakından ilgilendiren bir başka hukuki kurum olan vasiyetname düzenlenmesi hususunda müvekkillerimize destek sağlamanın yanında vasiyetnamenin iptalinin talep edildiği durumlarda da dava sürecini yürütmekteyiz. Mirasın reddi davası açmak isteyen mirasçı müvekkillerimize dava ikamesinde hizmet vermekte veyahut alacaklı konumunda bulunan müvekkillerimizden mal kaçırma amacıyla ikame edilmiş mirasın reddi davalarının takibinde yasal danışmanlık hizmeti vermekteyiz.